-
1 ودي
ودِّيّ1. can ciğerAnlamı: çok yakın, sıkı fıkı, pek içten2. candanAnlamı: gönülden, samimî3. iltifatlıAnlamı: gönül alan4. teklifsizceAnlamı: içten olarak5. samimîAnlamı: içten, içtenlikle6. canAnlamı: çok içten, sevimli, sevilen, şirin7. babacanAnlamı: cana yakın, olgun, güvenilir -
2 صادق
صادِق1. sadık2. mutiAnlamı: yumuşak başlı, itaat eden3. sadakatliAnlamı: içten bağlı, sadık4. hakikatli5. asliAnlamı: temel olarak alınan, esas olan6. hakikîAnlamı: gerçek olan
См. также в других словарях:
teklifsizce — zf. Teklifsiz bir biçimde, içten olarak Vaktiyle teklifsizce dertleşirdik. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
KALBEN — İçten, kalbden, yürekten, gönülden. Samimi olarak. Kendi kendine … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
içli dışlı olmak — 1) karşılıklı olarak candan ve içten davranmak, teklifsiz görüşmek Toprakla insan hiçbir edebiyatta böylesine içli dışlı değildir. C. Meriç 2) kız ve oğullarını karşılıklı olarak evlendirmek 3) karşılıklı olarak resmî davranışlardan uzaklaşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlanmak — e 1) Bağlama işine konu olmak Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu. O. Pamuk 2) Sevmek, içten bağlı olmak Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan. O. V. Kanık 3) Yalnızca belli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
edebiyat — is., Ar. edebiyyāt 1) Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın (II) Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim. F. R. Atay 2) Bir bilim kolunun türlü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
içtenlikle — zf. Her türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, temiz yürekle, içten bir biçimde, samimiyetle, halisane İlkin fark ettirmeden ama sonra içtenlikle ilk siperlerinden uzaklaşırdı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
samimi — sf., Ar. ṣamīmī 1) İçten (duygu vb.) Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı. O. V. Kanık 2) Candan, açık yüreklikle davranan Diğerine gelince: Bu pek sıcakkanlı, pek samimi bir gençtir. M. Ş. Esendal 3) zf. İçli dışlı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
süngerler — is., ç., hay. b. Vücutları içten dar ve uzun kanalcıklardan oluşan, dıştan bu kanalcıklara açılan deliklerle kaplı, çoğu kayalara tutunmuş olarak koloniler durumunda yaşayan hayvanlar takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakta kalmak — 1. 1) oturacak yer bulamamak 2) yıkılmamak, çökmemek Bu yapı beş yüz yıldan beri ayakta kalmıştır. 3) değerini yitirmemek, önemini korumak Bu beş şehir durdukça bu yapıt da onun en içten yorumu olarak ayakta kalacaktır. H. Taner 2. varlığını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAMİMÂNE — f. Samimi olarak. İçten duyarak, riyasızlıkla … Yeni Lügat Türkçe Sözlük